Yazılar

Referandum Yapılmasın Çabası

Son günlerde terör neden bu kadar tırmandı ve bu hızlı ve sert yükseliş ne zamana kadar devam eder?

Terörün yükseldiği gerçek kadar sebebi de apaçık ortada. Nitekim geçmiş günlerde bazı gazetelere şu haber düştü: “PKK, referanduma kadar eylem yapma kararı almış.

Son bir ayda artış gösteren terörün altından demokratikleşme adımlarını engelleme çabası çıktı. Emniyet İstihbarat'ın raporuna göre PKK, 1 Haziran'dan başlayarak referanduma kadar saldırıları yoğunlaştırma kararı aldı. Hedefte askerin yanı sıra polisin olduğunu tespit eden Emniyet, bütün birimleri alârma geçirdi.

Buna da Şükür Amma

Kız arkadaşları gelin olunca görmeye giden kızlar demişler ki “kız kocan da çok çirkinmiş.

Gelin, “buna da şükür, babamın evinde bu da yoktu” demiş.

Anayasa Mahkemesi kararını verince ben de böyle dedim, “buna da şükür amma…”

Önce Allah Teâlâ’ya şükrümüzü eda edelim. Bu da bir şey. Hiç olmazsa referanduma gidiliyor. Anayasa Mahkemesi’nin yaptıüı değişiklikler de önemli, cin gibi adamlar, işlerini iyi biliyorlar, ama olsun, yine de büyük bir gelişme sayılabilir.

Biraz da Türkler Kürt Olsun mu?

Biraz empati yapalım mı? Yani kendimizi muhatabımızın yerine koyarak düşünüp taşınalım mı?

Yapalım, herkes faydalı diyorsa, niye yapmayalım ki!

Hani “karda yürürken kart kurt sesi çıkınca…” hikayesi malum.

Şimdi yeni bir hikaye uydursak nasıl olur?

Mesela desek ki “Horasandan bataklık Anadolu’ya gelince, bastıkları yerden “türk turk” sesleri gelince bu gelenlere “Türk” dendi. Yoksa asılları Kürt idi.”

Ne dersiniz bu hikayeye, sizce tutar mı?

“Tutmaz” diyorsanız size başka bir hikaye anlatayım. Ama bu yaşanmış cinsinden gerçek bir hikaye.

“Rumlar Türbanı Serbest Bıraktı” Ya Türkler?

Başlığa bakınca “geç kalmadınız mı?” demeyiniz.

Yazsak da maşallah gündemin ardından yetişemiyoruz.

Neyse, haberlerde de izledik ama yazılı basında Taraf manşet atmış aynen başlıktaki gibi.

Altında iri harflerle şöyle yazıyor:

“Türkiye hâlâ üniversitedeki türban yasağını tartışıyor.

Kıbrıslı Rumlar ise ilkokul öğrencisinin bile derslere türbanla girmesine izin verdi. Gerekçe: Din özgürlüğü.”(*)

Gözlerinize inanın lütfen, yazılanları okuyun da kahrolun, koca Türkiye Rumlar kadar olamıyor:

“Gavurun Ekmeğini Yiyen” PKK

Bütün atasözlerimiz gibi bu da binlerce yıllık deney, birikim ve tecrübeye dayalı haklı ve hikmetli bir sözdür: “Gavurun ekmeğini yiyen, onun kılıcını çalar”.

Doğrudur, o ekmeğin bir hatırı vardır. Daha doğrusu bir yaptırıcı gücü vardır. Bir bedeli, bir mecburiyeti vardır. Madem gavurun ekmeğini yiyorsun, onun kılıcı ile müslümana vurmak zorundasın.

Vurmazsan ne olur?

Ekmeğin kesilir. Bunu biliyorsan, gavur adına müslümana vurursun. Çünkü bu vaziyette dinin imanın kalmamıştır. Ekmeği de, bütün rızkını da Allah Teâlâ’nın verdiğini unutmuşsundur artık.

“Ben Türküm” 1

Bu başlığı okuyunca biliyorum ki tepkiler çok çeşitli olacaktır.

Bir kısmı, “ne mutlu sana!” diyecektir.

Bir kısmı “ne yani çok mu önemli” diyecektir.

Bir kısmı “ben de Kürdüm, var mı diyeceğin?” diyecektir.

“Canın cehennem” diyenler bile çıkacaktır belki de. Daha neler neler…

Ama sanırım bir kısmı da “Nerden mi icap etti bu başlık?” diyecektir.

Sağolsun bazı Türk kardeşlerimden!

“Ben Türküm” 2

Irkçılık tartışmalarına ilk defa Diyarbakır’da rastladım. İmam Hatip Lisesini orada okurken, bir Kürt arkadaşımdan bunu duyunca yadırgadım ve ayıpladım. Bana “Cemal’ım sen öyle değilsin ama batıda bir Kürt gördüklerinde ‘kuyruğunu nereye saklamış?’ diye arkalarına bakarlarmış” deyince bu saçmalığa hayatımda az bulunur şekilde çok gülmüştüm.

Arkadaşıma ‘sizi böyle mi kandırıyorlar?” dedim ama zamanla bunun doğru olduğunu da anladım. Maalesef olmuş, ama batıya mal edecek kadar değil, münferit bir iki saçmalık.

Alimler ve Kitaplar

Biz
mantıktaki önermelerden sonuçlara, kıyasta illet birliğinden benzer hükümlere
gittiğimiz gibi, bazı görüntülerden bazı sonuçlar çıkarırız ve genellikle de
yanılmayız. Tabii olanı da budur zaten.

 

İmanımızı Sorgulamalıyız

İman, Hz. Peygamberin Allah’tan getirdiği hüküm ve haberleri, dil
ile ikrar, kalp ile tasdik ve azalarla uygulamaktır.

Yargı da Hesap Verecek

Danıştay Başkanlar Kurulu'nun 3.5 saat süren toplantısının ardından Birden, Başkanlar Kurulu üyeleri ile düzenlediği basın toplantısında, tam bağımsız bir yargının tesisi için görüş ve önerilerini milletle paylaşmaktan geri durmayacaklarını belirtmiş.(*)

Üslubuna bakarsanız öyle bir hava veriyor ki, sanki ortam 12 Eylül, açıklama yapmak çok tehlikeli, ama o vatansever başkan her türlü tehlikeyi göze alarak tam bağımsız bir yargının tesisi için görüş ve önerilerini milletle paylaşmaktan geri durmuyor.

Sayfalar