Yazılar

Milli Ve Manevî Değerlerimiz Kaybediyoruz


Her geçen gün milli ve manevi
değerlerimiz kayboluyor. Özellikle gençlerimizin milli ve manevi değerlerimizi
yeterince önemsemediğini görüyoruz.

 

İman Azim Kararlılık

İslam
davetçileri Sevgili Peygamberimizi (sav) örnek alarak önce karar vermelidirler;
bu davet kime, ne pahasına, nereye kadardır? Yani hedef nedir, neyi
beklemektedirler?                                             

Kimse Ummamış

Haberleri izliyoruz, dünya şaşkın.

Herkes “bu nasıl olur?” diyor.

Bu kadar haksızlığı, hukuksuzluğu, eşkiyalığı, korsanlığı kimse ummamış, itiraf ediyorlar.

“Bu akıl mantık almaz bir şey! Bu bir çılgınlık” diyorlar.

Özellikle de batı böyle diyor.

Evet, bu bir çılgınlık. Sırtını ABD’ye dayayarak bunu hep yapıyor İsrail. Hep yaptığı bir şeyi bu kadar şaşkınlıkla karşılamak da suçüstü yakalanmak değil midir? Perşembenin gelişi çarşambadan belli olmalı değil mi?

Gazze savaşı ne idi?

Hala süren ambargo ne?

Suçlu Başta Amerika

Evet, suçlu başta Amerika olmak üzere İngiltere, Fransa, Rusya ve Çin’dir.

Ama önce Amerika.

Neden mi?

Mahallenin şımarık çocuğunun zalim babası da ondan. Çocuğu ne yaparsa yapsın, destek veriyor ve o zalimin şerrinden korkanlar da o pis veledin yaptığına katlanmak zorunda kalıyor.

Referandum Seçim Değil ki?

Haberi okuyunca şaştım doğrusu. Biraz durdum ve düşündüm, bu sefer şaştığıma şaştım doğrusu.

Önce haberi okuyalım: “Ali'siz Aleviliğin öncülerinden Ali Balkız, referandumda hayır oyu kullanacaklarını söyledi.”
Gerekçesi neymiş bakınız: ”Balkız, Alevilerin Anayasa değişikliğine AK Parti beklentilerini karşılamadığı için 'hayır' diyeceğini söyledi.”(*)

İyi de, referandum seçim değil ki? Referandumdan maksat, hükümetin icraatlarını beğenip beğenmemek, onaylamak veya reddetmek değil ki? Bu, genel ve kısmen de yerel seçimlerde olur.

Yeter Dili Bozmayın Artık

Bir milletin diline yapılan saldırı, muhakkak ki onun düşünce sistemine ve dünya görüşüne bilinçli bir saldırıdır.

Böylece bir milletin kültürü onun dilinin başkalaşması veya yabancılaşması ile yıpratılır. Giderek ortadan kaldırılır.

Bizde bu illet tanzimatla başlar. Tanzimata kadar sekiz yüzyıllık tarihinin beslediği kültür, ilk defa bu devreden sonra Batılılaşma hareketleriyle çarpışmak zorunda kaldır.  Batı usulü bir takım ıslahatların yanında, bilhassa edebiyatta taklit modası başlar.

Dem Bu Demdir

İnsanoğlunun Hz. Âdem(as)
ile başlayan yaratılış serüveni, fasılasız bir şekilde Kıyamet gününe kadar
devam edecektir. İster Mü’min, ister kâfir; aynı şekilde ister zengin ve isterse
fakir, hangi dini-sosyal ve ekonomik statüye sahip olursa olsun, muhakkaktır ki
her yaratılan kişinin, süresini Allah(cc)’ın tayin ettiği sınırlı bir ömrü
vardır bu dünyada.

İmanımızı Sorgulamalıyız

İman, Hz. Peygamberin Allah’tan getirdiği hüküm ve haberleri, dil
ile ikrar, kalp ile tasdik ve azalarla uygulamaktır.

“Sen benim kim olduğumu biliyor musun?”

Bazen haberlerde izliyoruz; polis kimlik soruyor veya alkol
muayenesi yapma istiyor, ama karşısındaki adam reddediyor. Görevli memur ısrar
edince de bağırmaya başlıyor: “Sen benim kim olduğumu biliyor musun?”

Memur aldırış etmiyor tabi. “Bilmiyorum beyefendi, önemli de
değil, siz lütfen isteneni yapınız.”

Adam bazen de bunları çeken medyaya saldırıyor; “neyi
çekiyorsunuz”? Diye. İyice rezil ediyor kendisini…

Alimler ve Kitaplar

Biz
mantıktaki önermelerden sonuçlara, kıyasta illet birliğinden benzer hükümlere
gittiğimiz gibi, bazı görüntülerden bazı sonuçlar çıkarırız ve genellikle de
yanılmayız. Tabii olanı da budur zaten.

 

Sayfalar