Yazılar

Cepheye Kimleri Sürecekmişiz!

İnsanın olduğu yerde çürükler de olacaktır maalesef. Ve bu çürükler her meslekte de bulunur. Sözgelimi kendi mesleğim ilahiyatçıları düşünelim, “horozdan da kurban olur” diyenler gibi çürüklerimiz vardır mesela

Başörtülü hastaya bakmayan doktora ne dersiniz?

Mafya ile yemek yiyen, suç örgütü mensuplarıyla toplantı yapan hukukçular, başörtülü öğrencilerini derse almayan eğitimciler, vatandaşı tokatlayan yöneticiler, içeri aldıklarını işkence ile mahveden emniyetçiler vs. vs. bir sürü çürük elmalardan söz edebilirsiniz.

Acaba asker içinde de çürük elmalar olur mu?

Çok İlginç İtiraflar

Hem de bizi yakından ilgilendiren ve çok düşündüren itiraflar.

Kimden mi?

ABD Genelkurmay Başkanı Mike Mullen’den.

Mike Mullen, ülkesinin İslam alemini tanımaya çalışmak yerine kibirli davrandığını ve İslam ülkelerine eziyet etmeyi tercih ettiğini itiraf etmiş bir askeri dergiye yazdığı makalesinde.

Tespit yeride. Ülkesine yönelik çok sert eleştirilerde bulunduğu makalesinde Mullen, ABD'nin İslam dünyasını anlamadığını ve Obama döneminde başlayan anlama çabalarının da yetersiz olduğunu yazmış.

Darısı bizim yerli Mullen’lere…

İki Devlet

Devletler de insanlar gibidir; kimisi olgun, bilgili, tecrübeli, kendine güveni var, insana saygılı, hukuka gönülden bağlı ve ilkeli. Halkı adına var olduğunu bilir ve görevini yapmakla mutlu olur. Bilir ki güvenliği de, asayişi de, geleceği de bu ilkelere bağlı kalmasındadır.

İnfak Ve Tasadduk

İnfak ve tasadduk kelimeleri bizim medeniyetimizin en etkin ve sevimli sözcüklerindendir. Allah yolunda harcama yapma, birini maddî ve manevî besleme demektir.
İnfak ve tasadduk deyince genellikle yiyecek, giyecek, ilaç gibi dünyevi geçimlikler akla gelmektedir ve elbette tabiidir. Bir kavram olarak ‘nafaka’ da, gerek yakın akraba gerekse diğer insanlardan fakir ve muhtaç olanlara para ve geçimlik vermek, onların geçimini sağlamak, beslemek demektir.

Çok Çirkin Eğer Doğruysa

Şamil Tayyar’ın yazısını okuyorum. İnanılır gibi değil. Ama karşımızda Şamil Tayyar gibi yılların gazetecisi var. İnanmamak da elde değil. Okumayanlar da okumalı “Manisalı Malike Antep’te nasıl ihtilal yaptı?” başlıklı o yazıyı.(*)

Bu yazılanlar yalan yanlış, hatta eksik veya çarpıtma ise, Ak Parti derhal tekzip etmeli, değilse, sadece onlar değil, bütün siyasiler başlarını elleri arasına alarak düşünmelidirler. Bu arada Islahiye’lileri de teprik etmek gerekir. Çok duygulandım. Aferin onlara.

Rasmussen’e Hayır

Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ı bizimkiler tam anlamadı ki Avrupalılar anlasın. Cümleyi şöyle kursak da olurdu, “Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ı Avrupalılar anlamadı ki bizimkiler de anlasın.”

Bu iki cümle, ülkemizdeki iki zihniyeti ortaya koyuyor. Demek batıda da hakkımızdaki zihniyetler değişik ki, benzer seyirleri müşahede ediyoruz.

Türkiye’de Müslümanlar, dindarlar, muhafazakarlar çantada kekliktir sistem yanında. Onlara danışmaya, görüşlerini almaya gerek yok. Siz ne karar verirseniz, onlar uymaya mahkum.

Nerden geliyor bu anlayış?

Büyük Günahlar

Bu gün Pazar. Bir yerlere gitmek istemiyorsanız, işte size bir yazı. Ne seçim var içinde, ne de hergün yapılan yartışmalar. Geriye yaslanıp okurken, kulluğumuzu hatırlayalım. “Biz onu hiç unutmuyoruz ki” diyenlerden iseniz, peşinen özür diler, affınızı istirham ederiz.

Burada daha önce helallerden, özellikle de helal lokma yemeden bahsetmiştik. Haramlardan söz etmezsek bu yarım kalır düşüncesi hep içimizdeydi. Bu gün o görevi tamamlamış olalım inşallah.

Bıçak Sırtı Bir Politika

Siyaset içi veya dışı çeşitli muhalefet odaklarına bakarsanız koro halinde bir şey söylüyorlar: “Abbas yolcu”!

Yani hükümet artık düşüşe geçti. Ak Parti’nin zirvesi aşıldı. Bu parti artık inişe geçti. Bundan sonra ne yapsan gidiş ve bitiş kaçınılmazdır. Muhalefet hükümet kurmaya kendisini hazırlanmalıdır.

Olabilir de, olmayabilir de. Bence bu biraz da hükümete kalmıştır. Onun tutumuna göre bu oyun tutar veya tutmaz.

Her Seçimde Giyilen Ateşten Gömlek

Seçim gecesi “İlk Değerlendirmeler”i yapmış ve sonunda şöyle söylemiştik:

“Bundan sonra asıl mesele, ateşten gömlek giyen yeni seçilenler, bunu cennetin Kevserlerine dönüştürebilecekler mi, yoksa cehenneme daha fazla odun mu taşıyacaklar?”

Bunu biraz açalım isterseniz.

Yeni Seçilen “Kurbanlar”a

Bir önceki yazımızda yeni seçilen idarecilere bir çift sözümüz olmuştu. “Ey seçilen kardeşlerim, böyle düşünmüyorsanız, aman ertelemeyiniz, hemen gidiniz ve gereğini yapınız” demiştik.

“Nedir mi gereği?” diyecek olanlara da demiştik ki, “Seçimlerden Çekilen Aday” diye burada yazmıştık. Bulamazsanız öbür yazıda sizin için bir kere daha hatırlatırım inşallah.”

İşte o hatırlatma:

Adiyy İbn-u Amire el-Kindi (radiyallahu anh) anlatıyor: "Rasulullah (A.S) buyuruyorlar ki:

Sayfalar