Yazılar

Bilgi Ve Edep

Ahlak ilmi de ilimlerden bir daldır ve her alimin branşı ne olursa olsun o ilmi edinmesi gerekir. İyi ahlak ve edep bilginin süsü püsüdür. Onsuz ilim adamı kendine de, topluma da tam faydalı olamaz.

Gerçi ilim adamlarının zaten edepli olması olağandır. Çünkü ilim sabır işidir, zorluklara katlanma, zevklerle, şehvetlerle boğuşma, nefsin rahatına aldırmama, zamanını planlı ve rrogramlı yaşama, adetlerini bilinçli düzenleme demektir. Fedakarlık demektir, feragat demektir. Bütün bunlar da iyi huyların, güzel edep ve ahlakın temel esaslarıdır.

Bunlar da mı “İyi Çocuklar”?

Olay malum:

Ankara Emniyeti'ne 19 Aralık Cumartesi günü telefonla gelen ihbarla başlatılan operasyon nefes kesen bir süreç izlenmiş. Bülent Arınç'ın ikamet adresinde şüpheli iki otomobilin bulunduğu belirtilmiş. Terörle Mücadele ekipleri harekete geçmiş. Çukurambar semtinde biri Genelkurmay'a ait, diğeri kiralanmış iki aracın etrafı sarılmış. Yapılan kimlik kontrolü sırasında ellerindeki notu imha etmeye çalışan şüpheliler İstihkam Binbaşı İbrahim G. ve Topçu Albay Erkan Y. B. gözaltına alınmış. Not deşifre edilmiş vs.

De gel de Şemdinli’yi hatırlama!

Darbe Ortamı II

…Evet, rahmetli babam 27 Mayıs’ı yaşamıştı. Darbe hazırlığı aşamasındaki taktikleri bilmesi gerekirdi. Askerin işin ne derece içinde olduğunu görmesi gerekirdi. Üniversitenin nasıl kışkırtıldığını, cemselerle öğrencilerin gösteri yapılacak yerlere taşındığını, öğle yemekleri için tayinlerinin askeriyeden geldiğini,basın ve yayının vs. bilmesi gerekirdi. Bu anarşi ve terörün kargaşa ve kaos çıkarmak için yem olarak oltaya takıldığını bilmesi gerekirdi. Ama işte onu görememişti.

Darbe Ortamı I

Rahmetli babam Orman dairesinde katip mutemetti. Tam bir devlet memuruydu anlayacağınız. İşinde ciddi, görevini zamanında yapar, çalışırken daha vakur olurdu. İşini iyi yapmasının verdiği cesaretle amirlerinin azarını çekmez, şahsiyetini ezdirmezdi. Onu tanıyana kadar yeni gelen amirleri ile sorun yaşar, ama birbirlerini tanıdıktan sonra çok iyi dost olurlardı.

Evde de ciddi bir adamdı rahmetli babam. Koca bir radyodan her gün haber dinlediğini görürdüm küçükken. Sonra o radyo küçüldü, Alman malı bir “gurindik” oldu. Derken çok sonraları televizyon geldi evimize.

Alimler ve Kitaplar

Biz mantıktaki önermelerden sonuçlara, kıyasta illet birliğinden benzer hükümlere gittiğimiz gibi, bazı görüntülerden bazı sonuçlar çıkarırız ve genellikle de yanılmayız. Tabii olanı da budur zaten.

Mesela bir adamın evine misafir olduk. İçeri buyur edildiğimizde gördüğümüz ilk manzara bütün duvarların boydan boya kitaplıklarla çevrildiği ve içinde irili ufaklı renge renk kitaplarla dolu olduğu ise, aklımıza ilk hücum eden düşünce ne olur?

İdarecilerin Sevap ve Cezası

İmam Gazali’ye göre ibadetlerin en makbulu, adalet ve ihlas ile ifa edilen hilafet ve emirlik görevidir."(Fahrettin Korkmaz, Gazali'de Devlet, s.56)

Allâme Tartüşi şöyle der: "Adaletle hükmeden Müslüman bir yöneticinin bu makamı üzerinde Allah tarafından gönderilen peygamberler ve O’na çok yakın (mukarreb) meleklerden başka hiç kimse yoktur."( Said Havva, İslam’da Yönetim Ve Yönetici, s.14)

Ebu Mansur da şöyle söyler: "İnsanoğlunun ulaşabileceği en şerefli makam, peygamberliktir. Peygamberlikten sonra ise hilafettir."(Aynı yerde)

Mevlana’ya Yapılan Bir Yanlış

Mevlana iyi okunması ve anlaşılması gereken bir İslam büyüğüdür. O ne söylemişse Kur’an ve Sünnetten alarak söylemiştir. Buna aykırı sözler, onu “bizar” eder ve “ondan uzaktır”. Bunu böyle bilmek gerekir.

Bir çok insan maalesef “Mevlana Celaleddin-i Rumî Hazretleri bir beytinde şöyle demiştir:

"... Gel, yine gel! Ne olursan ol yine gel. Mecusi, putperest olsan da gel. Çünkü bizim dergahımız ümitsizlik kapısı değildir!.." derler.

Sonra da yorum yaparlar.

“Demek kafir Müslüman birdir. İnsanlar arasında ayırım yapılamaz.”

Baykal’a Ne Oldu?

Sayın Baykal’a ne oldu sahi?
Saksı mı düştü başına acaba?

Hani Türk filmlerinde olur ya, adam “hatırlıyorum, hatırlıyorum” diye bağırır, sayın Baykal da öyle oldu birden.

Her şeyi hatırlıyor artık.
Mesela hukukun üstünlüğü ilkesini hatırlıyor, adalet ve eşitlik gereğini hatırlıyor. “Saygın kişi olmak” kimseye suç işleme hakkı vermezmiş, onu da hatırlıyor artık.

Bu Halk Sizi Sevmez

Evet, inanın bu düzene şeytanın bile aklı yetmez.

Ne kadar acı, hayatımız şeytan taşlamakla geçecek anlaşılan.

Hükümet bir karar alır, bütün hukuk kurumları karşısına geçer. Her biri bir demeç patlatır.

Yargıya müdahale olur da, yasamaya ve yürütmeye müdahale olmaz mı? Bu niye gündeme gelmez?

Yürütme şamar oğlanı mı?

* * *

Hani hukuk tarafsız olurdu?

Hani yansız olurdu?

İdeolojik kör olurdu?

Düşman bile olsa kanun ne ise o adaletle uygulanırdı?

Bu ne dünya kardeşim böyle?

* * *

Haccın önemi ve sevabı (2)

Sözlük anlamı, mutlak kasıt, ziyareti kasdetmek, muazzam bir şeyi kastetmek olan hac, dinde, ibadet maksadıyla, Arafat’ta belirli vakitte bir süre durmaktan, daha sonra Beytullah’ı usulüne göre ziyaret etmekten ibaret olan ve hem mali hem de bedeni olarak yapılan bir ibadettir. İslamın beş temel şartından biridir.

Belirli bir zamanda, belirli yerleri, belirli işleri yaparak ziyaret etmektir diye de tarif edilmiştir.

Buradaki belirli zaman, hac ayları olan şevval, zilkade ve özellikle zilhicce aylarıdır.

Belirli yerler, Kâbe, Arafat ve çevresidir.

Sayfalar