Yazılar

Önder Sav Utandı mı?

www.habervaktim.com’dan okuyoruz: “Parlamento'da görev yapan gazeteciler, Elmadağ'da görüştüğü bir partiliye, "Hacca gidip Araplara para kaptırma. Bakarsın Muhammed seni orda bırakmaz" demesi üzerine tepki çeken önder Sav'a soru sormak için CHP Grup Salonu'nun girişinde beklemeye başladı. Ancak önder Sav, Grup toplantısına gelmedi. önder Sav'ın grup toplantısına katılmaması, 'soru sorulacağını bildiği için gelmedi' şeklinde yorumlandı.”(1)

Önder Sav Ve Terbiye

Sevgili Peygamberimize özel ismiyle “Ya Muhammed” diye seslenmek, edep ve terbiyeye aykırı sayılarak saygıda kusur kabul edilmiştir. Onun için ashab-ı kiram O’na “Ya Resulullah”, “Ey Nebi”, “Ey Efendimiz” ve çoğunlukla “anam babam sana kurban ya Resulullah” diye hitap ederlerdi.

Cumhurbaşkanı Erbakan’ı Affetmeli

Lafı hiç dolaştırmadan söyleyelim, Cumhurbaşkanı eski başbakan Erbakan’ı affetmeli ve bir iç sızısından, bir yürek burkuntusundan bu milleti kurtarmalı. çünkü bu millet ayakta yürüyemeyecek kadar hasta ve yaşlı haldeki eski bir başbakanı tutuklu görmekten ıstırap duyuyor. Konuştuğum, görüştüğüm insanlar bunu istemiyor.

“Ama suçlu, çeksin cezasını” diyerek itiraz edenlere cevap basittir: “Ahmet Necdet Sezer anarşist ve teröristleri af ettiği zaman nerdeydiniz?”

“Flört de Zinaymış”

Böyle başlık atmış Radikal Gazetesi.

Alt başlıkta da şunları yazmış: “Diyanet’e göre flört gayr-i meşru ilişkiye girip zina sayılıyor, yabancı bir kadınla erkeğin yalnız kalması yasak, kadının dışarıda parfüm sürmesi edepsizlik.”

Ya şu cümleye ne dersiniz: “İnternette dini bilgi almak için Diyanet İşleri Başkanlığının sitesine girenler, cinsel hayat ve yasaklarla ilgili yazılar karşısında şaşkına döndü.”

“Tarık Işık’ın haberi 4. sayfada.”

“Flört de Zinaymış”

Böyle başlık atmış Radikal Gazetesi.

Alt başlıkta da şunları yazmış: “Diyanet’e göre flört gayr-i meşru ilişkiye girip zina sayılıyor, yabancı bir kadınla erkeğin yalnız kalması yasak, kadının dışarıda parfüm sürmesi edepsizlik.”

Ya şu cümleye ne dersiniz: “İnternette dini bilgi almak için Diyanet İşleri Başkanlığının sitesine girenler, cinsel hayat ve yasaklarla ilgili yazılar karşısında şaşkına döndü.”

“Tarık Işık’ın haberi 4. sayfada.”

Bakıyoruz ilgili sayfaya, başlık bir âlem: “Yapma Diyanet, etme Diyanet!”

Vakitçiler Kıs Kıs Gülüyordur Herhalde

İlkokuldayken “Bir Fındık Düştü Daldan” diye bir hikâye okumuştum. Bir tavşan bir fındık ağacı altında uyurken hafif bir rüzgâr eser ve başına bir fındık düşer. Korkuyla fırlar yerinden ve rasgele bir yere kaçmaya başlar. Karşısına çıkan sorar, o da “biri taş fırlattı” der mesela. Bu haber kulaktan kulağa değiştirilerek ve abartılarak gider ve ormanlar kralına “ormana bir düşman ordusu girdi” şeklinde ulaşır. O da ordusunu hazırlayarak sefere çıkar düşmanı karşılamaya…

Yargı Semah Ve Mesaj

Zaman’dan alınan bir haber dikkatimi çekti: “Yüksek Yargı'yı ‘semahla’ karşılayacaklar.”

Acaba böyle bir şey olur muydu? Daha açıkçası, yüksek yargı buna izin verir miydi? “Sanmam” dedim ama, duygularımı da not ettim.

Ama olay gerçekleşti. Benim onlar namına gösterdiğim hassasiyeti yargıçlar kendileri için göstermemişlerdi. 01 Haziran 2008’de www.habervaktim.com’da olayı okudunuz. Vakit Gazetesi de olayı manşetten verdi. Ben o duygularımı değiştirmeden yayınlamak istiyorum.

Birand Anlamamış Anlatalım mı?

Mehmet Ali Birand başlık atmış:

- “Anlamadım: Müslümanlara baskı mı yapılıyor?”

- Yoo! Ne münasebet üstadım. Olur mu öyle şey!

- “Olmaz” diyorsunuz ama Dışişleri Bakanı Ali Babacan, Avrupa Parlamentosunda yaptığı konuşmada, bir soruya yanıt verirken, bakın neler söylemiş?”

- Neler söylemiş?

Gel De Hayıflanma!

Elin ecnebîsi kalkıp akıllı mantıklı laflar ediyor, bizim ecnebîler (!) burada saçmalayıp duruyor. Gel de hayıflanma!..

Bakar mısınız Allah aşkına: “Türkiye'de Müslüman çoğunluk da dinî özgürlüklerle ilgili sorunlar yaşıyor" sözleri nedeniyle ağır biçimde eleştirilen Dışişleri Bakanı Babacan'a destek, Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk'tan geldi. Lagendijk: ‘Bu yüzden bakanı eleştirmek aptallıktır’ dedi.”

Önce Özgürlük

Anayasa Mahkemesi kararını verince aklıma Nasreddin Hoca geldi. Hani Nasreddin Hoca’ya sormuşlar:

- Hocam, abdestsiz namaz olur mu?

- Hayır, olmaz!

- Ama ben kıldım, oldu!

İşte bu kadar basit: “Ben yaptım oldu”

Gün boyu haberin yorumlarını izledim uzmanlarından. Anayasa Mahkemesinin kararları “skandal” olarak anlaşıldı medyada çoğunlukla. Hatta 367 skandalından da büyük bir skandal dendi. CHP ve DSP hariç, sevenleri ve yandaşları bile açıkça savunamadılar kararı. “Aslında yasaya aykırı ama yorum yaptı. Olabilir” gibi cılız ifadelerle geçiştirdiler.

Sayfalar