Yazılar

Herkes İşini Yapsa Ya!

Ders zili çalınca öğretmenin hala konuşma yapması öğrenciyi çok sıkar. Ezan okuduktan sonra vaizin konuşması da bıktırır genellikle. Konuşan ise, kaçırdığı gerçekleri anlatma derdindedir ve aşkla konuşur. Neden dersiniz?

Nutuk atmak, hem de seviyeli bir topluluğu karşı konuşma yapmak, hele de kendini beğenen ve şöhreti sevenler için az zevkli bir şey değildir.

Bazıları da “faydalı oluyorum” sanır, oysa ileride anlayacaktır ki hiç de değilmiş.

İbadetler de Çift

Allah Teâlâ her şeyi o engin hikmetiyle çift yaratmıştır. Kainatta tek, sadece O’dur. Halk arasında sık kullanılan “yalnızlık Allah’a mahsustur” sözü boş bir söz değildir. Bunu doğrulayan birçok ayetler vardır.

Nerede okudum bilemiyorum ama, bir gün İbn Arabî’den şöyle bir söz okumuştum: “Allah’ın bir haram kıldığına imandan elde edilen sevap, o haramı işlemeden ötürü elde edilen günahtan daha mı azdır, bilemiyorum.”

Başımı ellerimin arasına alarak epey bir zaman düşündüm. Aman Allah’ım, sen ne büyüksün. Sen bizi ne kadar çok seviyor ve esirgiyorsun, koruyorsun…

İçimi kemiren Kurt

Sevgili Peygamberimiz “Evlenin, çoğalın. Ben diğer ümmetler karşısında sizin çokluğunuzla iftihar ederim.” Demiş. (İbn Mace, Nikah, I. El-Hindi, Kenzu’l Ummal, XVI. 276, no: 44442.)

Biz Ümmet-i Muhammediz hamdolsun. En büyük iftihar kaynağımızdır bu.

Peygamberimiz de en büyük iftihar sebeplerimizdendir.

Ama içimi bir kurt kemiriyor.

Acaba peygamberimiz, şimdiki şu halimizde bizimle iftihar eder mi?

Yargıtay Başkanı Ve İslam “Sorunu (!)”

Bir önceki yazımızda “Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker altmış küsür sayfalık konuşma hazırlamış. Üçü hariç tamamını da okumuş katılanlara” demiş ve bunun yersizliğini belirtmiştik: “Çin işkencesi dedikleri bu olsa gerek. Yahu akıl karı mı bu? Hiç mi akıllarına gelmiyor, “insanlar bundan sıkılır, sevimsiz olurum” diye?”

Sonra da bizi niye ilgilendirdiğinin bir yönünü anlatmıştık. Şimdi o ilgiyi devam ettirelim.

“Din nedir?” diye sorsan, cevap üç aşağı, beş yukarı cevabı şöyledir: “Allah tarafından insanlara gönderilmiş ilahî kanunlardır.”

Ara Çözüm

Ara çözüm acil olarak sivil ve özgürlükçü bir anayasa yapmaktır. Ana çözüm ise İslam’a dönmekten başkası değildir.

Çağın geldiği seviye de göz önüne alınarak ve yaşananlardan dersler çıkarılarak İslam’ın yeniden formatlanmasıdır nihaî ve kalıcı çözüm, ama şu anda yaşanan gerçeklere göre bu uzak gözükmektedir. Uzaktır, çünkü şu anda Müslümanlar İslam’a maalesef çok uzaktır. Acı ama gerçek bu.

Îtikaf Depara Kalkmaktır

Ramazan ayının güzelliklerinden biri de itikaftır. Ramazan ayının son on günleri olan sünnet itikafın günleri yaklaşırken ondan bahsetmeyi faydalı bulduk.

Hayatımda yaşadığım en güzel günlerimden bazıları da itikafta geçen günlerimdir. Onun için hem bilgilendirmek, hem de teşvik edip heveslendirmek için bunları yazıyorum. Vakti müsait olan kardeşlerime hararetle tavsiye ederim.

Şeriat İngilterede

İngiltere’de ilginç şeyler oluyor.

Büyük devlet, kendinden emin, sorunları gören ve çözüm üreten devlettir.

Bir zamanlar Osmanlı da öyleydi. Hani şu “bizim” olduğuna tam karar veremediğimiz, hala “övsek mi, sövsek mi?” diye kara kara düşündüğümüz büyük ve muhteşem Osmanlı. Dünyaya barışı, huzuru, gerçek laikliği, yani din ve hukuk özgürlüğünü, yerel dil, kültür ve kıyafetleri tanıyan Osmanlı.

Saydığımız her alanda sorunlu olan TC, hala Osmanlı’dan ürküyor ve ondan gerekli dersleri alamıyor.

Sular Isınıyor

Seçimler yaklaştıkça gündemin daha da gerileceği doğaldır. Ak Parti’nin kapatılmama kararından sonra kısmen yaşadığımız durgunluk yavaş yavaş yerini sıcak tartışmalara bırakıyor.

Cumhurbaşkanı “enerjimizi içte kavgalarla bitirmeyelim, dışa harcayalım” derken aklın ve mantığın gereğini dillendiriyordu. Ama seçim atmosferine girdikçe, galiba sağduyuyu biraz daha kaybedecek gibiyiz. Yaşadığımız son Başbakan, Doğan ve CHP kavgası bunun habercisi gibi değil mi?

Alimlerin Parçalanması

Yukarıda “yanlışın başlangıcı” anlatılmıştı. Şimdi de bu yanlışın sebepleri üzerinde duralım isterseniz.

Geçmişte alimlerin zalim idarecilerle düşüp kalkması neden hoş görülmedi? Neydi bunların sebepleri? Niçin din, dünya ve ahiret için tehlikeliydi?

Alimlerimiz bu sebepleri çok geniş olarak izah etmişlerdir. İşte bir kaç satır başı:

1. Dünyaya meyil ve muhabbete sebep olur. Oysa bu, her günahın başıdır.

2. Haram yemeye sebep olur.

3. Elindeki ilim nimetini küçültmüş olur.

Yanlışın Başlangıcı

Ne yazık ki İslam tarihinde İslam toplumunda olması gereken“hilafet” çok az sürmüş, çoğunlukla bütün olumsuzlukları bünyesinde barındıran “saltanat” rejimi hayat bulmuştur.

Hz. Peygamber (sav) ve Hulefa-i Raşidin (ra) dönemlerinde, uygulanan İslam kanunlarıyla İslam devleti yücelmiş, süratle çevreye yayılmış, ümmetini mutlu, ülkesini mamur eylemiş, insanlığa güzel bir örneklik ve önderlik oluşturmuştur. Belki de insanlık, dünya serüveninde görüp görebileceği en güzel yıllarını yaşamış o çağlarda, o saadet asrında...

Sayfalar